29 Eylül 2011 Perşembe

Hekim Düğümü


Kaba halılarda kullanılan, yapımı kolay bir düğümdür. Tek ilme kullanılarak atılır ve ilmelerin uçları açık bırakılır (Bkz. Şekil No: 12).
 

27 Eylül 2011 Salı

Sine (İran) Düğümü

Admı İran'da bulunan bir merkezden alır. Çözgülerden biri üzerine düğüm ipliği sarılır, düğüm ipliğinin diğer ucu ikinci çözgü üzerinde serbest bırakılır. Bitkisel desenli halılar dokumak için elverişli bir düğümdür. Bazı Türk halılarında kullanılmıştır. Gördes düğümüne nazaran daha az sağlamdır (Bkz. Şekil No: 11).


25 Eylül 2011 Pazar

Halı Yapımında Kullanılan Teknikler 1


Gördes (Türk) Düğümü
Adını bir halı merkezi olan Manisa'nın kazası Gördes ilçesinden alır. Çift çözgü üzerine sarılarak yapılır. Bilinen en sağlam düğümdür (Bkz. Şekil No: 10).
Gördes (Türk) Düğümü


23 Eylül 2011 Cuma

Boya Çeşitleri Açıklamaları


-Hayvansal Boyalar: Böceklerden elde edilen boyalardır. Ayrıca Hindistan'da yaşayan deve ve fillerin barsaklarından elde edilen sarı boyalarda bu grupta yer alırlar (Aytaç 1982:16).
-Sünni Organik Boyalar:
-Anilin Boyalar: Petrolden damıtılarak elde edilen boyalardır. Kullanımı kolay, elde edilmesi kolay ve ucuzdur. Ölçü dengeli kullanılırsa aym renklerin tekrar elde edilmesi mümkündür.Anilin boyalar sabit olmayan boyalardır. Bir müddet sonra parlaklığını kaybeder (Özbel 1949:10- 11).
Anilin esmer renkli bir sıvıdır. Çok çeşitli maddelerle karıştırılarak pek çok renk elde edilir (Aytaç 1982:16).
-Alizarin Boyalar: Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen bir hidrokarbondur, çeşitli karışımlarla pek çok renk elde edilmektedir (Aytaç 1982:16).
-İnorganik Boyalar: Madensel boyalar olarakta tanımlanan bu boyalar doğal ve sunni olarak çeşitli maden bileşiklerinden elde edilirler (Aytaç 1982:17).

21 Eylül 2011 Çarşamba

Halı Boyası ve Çeşitleri


Boya, renklendirici pigmentleri içeren katı yada sıvı bir taşıyıcı maddeden oluşan örtücü malzemedir (Sözen, Taneli 1994:45).
Kök boya ise, hammaddesi bitkisel, hayvansal kaynaklardan elde edilen, endüstriyel teknikler kullanılmadan üretilen boyalar olarak tanımlanır.
Anadolu'da kök boyası adı verilen boyalar 19. yy. kadar kullanılmıştır. 1882 yılında ülkemizde kullanılmaya başlayan anilin ve sunni boyalar yaygmlaşarak günümüzde de kullanım oranı hayli genişlemiştir. Halıcılıkta kullanılan boyaları şu şekilde sınıflamak mümkündür;
-Organik Boyalar:
-Doğal Organik Boyalar -Bitkisel Boyalar -Hayvansal Boyalar
-Sünni Organik Boyalar -Sentetik Boyalar
- İnorganik Boyalar (Aytaç 1982:11-17).
-Organik Boyalar:
-Doğal Organik Boyalar
-Bitkisel Boyalar: Bitkilerin kök, kabuk, yaprak, çiçek ve tohum gibi bölümlerinden doğal yollarla elde edilen boyalardır,
Ülkemiz boya bitkileri bakımından oldukça zengindir. Avrupa'ya Cehri adı verilen kök boyanın yüzlerce yıl önce ihraç edildiği ve önemli bir gelir kaynağı olduğu bilinmektedir (Aydoğ 1967:10).
Bitkisel boyaların kullanılmasıyla dokunmuş halılar bir süre sonra parlaklıklarını yitirirler. Bu onların değerine değer katar ve dokumayı ilk halinden çok daha iyi bir duruma getirir. Ayrıca hammaddesinin ülke içinde yetişiyor olması bitkisel boyaların kullanımı ve gelişimi açısından önemli bir husustur (Aydoğ 1967:11).
Halının kalitesini artıran, zaman geçtikçe özelliğinden bir şey kaybetmeyen kendine özgü doğal renkleriyle dokumaya değer kazandıran bitkisel boyacılığı canlandırma ve geliştirme çalışmaları günümüzde hızlanmıştır.
Ülkemizde yetişen ve boya elde edilmesinde kullanılan bitkilere ve elde edilen renklere şu örnekler verilebilir;
Kök Boya: Bitkisel kökenli boyar maddeler içinde en önemlilerindendir. Bunun nedeni Anadolu'da bilinmesi ve en güzel kırmızı rengin bu bitkiden elde edilmesidir.Türk kırmızısı (Edime kırmızısı), ıhlamur çiçeği rengi, gül kurusu, kızıl kahve, koyu kırmızı (Seventekin 1990:121).
Cehri: Çeşitli sarı tonlar, bej, haki, tarçın renkleri (Aydoğ 1967:13).
Çivil: Mavi, indigo, açık mavi, mor, koyu cam kırığı mavi, cam göbeği, ördek başı yeşili, koyu deniz mavisi, boncuk mavisi, turkuaz (Uğur 1988 :19-20).
Sumak Üzümü: Açık eflatun, pembe, leylak, koyu menekşe, pastel mor, açık pembe (Uğur 1988:20-21).
Sütleğen: Kökleri dışında bitkinin tümü sarı renklerin elde edilmesinde kullanılır (Tezcan, Suyunu 1991:91).
Ceviz: Kahverengi ve kahverengi tonları (özbel 1949:12).
Kadın Tuzluğu (Karamuk): Zeytin yeşili, sarı-yeşil, pastel yeşil, yaprak yeşili, yağ yeşili (Uğur 1982:22).
Karpuz Oîu ve Karadel Otu: Siyah (Aytaç 1982:15).
Adaçayı: Parlak sarı (Tezcan, Suyunu 1991:91).
Yaban Eriği: Krem-Acı sarı (Aytaç 1982:15).
Soğan: Krem-acı kahve (Aytaç 1982:14), sarı, bej, kızıl kahve (Tezcan, Suyunu 1991:91).
Madımak: Sarı, yeşil, gri (Aytaç 1982:14). Ülkemizde yetişen ve boyacılıkta kullanılan bitki örneklerinin sayısını çoğaltmak mümkündür. Erguvan, kızılçam, karavernik, sarı boya ağacı, debbağ sumağı, gence, sütleğen, aspir, safran, hayıt, papatya, saman, çınar kabuğu, kızıl ağaç kabuğu, meşe palamudu, mazı, şergil otu, yarpuz, idris ağacı, mürver ağacı bunlardan bazılarıdır (özbel 1949:13).

19 Eylül 2011 Pazartesi

İp Çeşitleri


Halı dokumada halının boyunda kullanılan çözgti ipliğinin yanısıra enini oluşturan sıralarda ince ve kalın atkı ipliği kullanılır. Kalın atkı ipliği çözgü aralarından geçirilerek çözgülerin dayanıklılığını sağlar. Varangelen vasıtasıyla çaprazlanan çözgü ipliklerinden, çözgüleri enine bağlamak üzere kullanılan ince atkı iplikleri geçirilir. Halının hav kısmını oluşturan ipliklere ilme ipi denir. Halı yüzeyinde havlı görüntüyü veren bu ipliklerdir.
Türk El Dokumacılığında çeşitli iplikler kullanılır.
-Yün İplikler: Hammaddesi koyun yününden sağlanan ipliklerdir. Yün koyundan kırkılmak suretiyle elde edilir. Yıkanır ve eğrilir. Elyaf haline getirilen iplikler halı dokumada çözgü, atkı ve ilme ipliklerinde kullanılır. Geçmişte ve günümüzde el ile eğirilerek elde edildikleri gibi bugün Çoğunlukla fabrikasyon olarakta üretilerek halı dokuma da kullanımaktadır.
"Anadolu'da koyunlar soğuk bölgelerde senede bir ve sıcak bölgelerde senede iki defa kırkılır. İlk baharda yapılan ilk kırkılmada elde edilen yünlere yapağı da denir. Bu yünlerin uzun elyafı sert ve sarıya kaçan renkleri vardır. Elastikiyetleri az olmakla beraber bu yünün elyaflı olması ve daha fazla dayanıklı bulunması dolayısıyla halı işlerinde tercihen kullanılır. Son baharda yapılan ikinci kırkılmada elde edilen jnlnler temiz ve elyafı kısadır. Fakat elastikiyetleri fazla olduğundan yünde aranılan vasıflar bakımından daha fazla tutunur. Yapağıların gerek kırkma işlemleri gerekse yıkanmasındaki yöntemler sayesinde istenilen parlaklık temin edildiği gibi istenilen mukavemette olanlarda içlerinden ayrılır " (özbel 1949:10).
önemli üretim merkezleri, Ege Bölgesi ve Kayseri'dir (İGEME 1988).
Anadolu'da dokunan halıların pek çoğunda yün kullanılmaktadır. Yünle dokunmuş halılar basınca dayanıklı olduklarından ve basınç etkisi geçtikten soma eski hallerine dönebilmeleri ve parlaklıklarını kaybetmemeleri sebebiyle tercih edilirler (Gürtamn, Yazıcıoğlu, Canikli 1988:260).
-Pamuk İplikler: "Ebegümecigiller familyasından Gossypium türlerine ve bunların ekonomik açıdan değerli liflerine verilen isimdir. Elle yada makinalar yardımıyla toplanan ürün çırçırlama işleminden geçirilerek lifler tohumlarından ayrılır, yıkanır. Açma ve taraklama işlemleriyle tellerinin birbirlerinden ayrılması sağlanır. Gevşek bir yığın oluşturulan taraklanmış lifler uzatma ve düzeltme işlemlerinden sonra bükülerek ip haline getirilir (Ana Britannıcca Cilt; 17:371-372).
Bugün pek çok yöre halklarımızda atkı ve çözgülerde pamuk ipliği kullanılmaktadır.
-İpek İplikler: îpek böceği kozasından vurularak elde edilen doğal elyafa ipek adı verilir. İpek halının atkısında, çözgüsünde ve ilmek olarak dokunuşunda kullanılır. Daha çok süsleme unsuru olarak üretilen bu halılar, bazen taban halısı olarakta kullanılır. Daha çok ihraç malı olarak üretilmektedirler. Bükümlü ipek halının çözgüsünde, az bükümlü ipekte kaim ve ince atkısmda kullamlır.Bazen ipek halılarda sim kullanıldığıda görülmektedir (Gülal 1991:65-66).
Halı dokumacılığında günümüzde daha çok yün, pamuk ve ipek kullanılmakta ise de örcün Barışta "Türk El Sanatları" isimli eserinde halı dokumacılığında kullanılan ipeklerden bahsederek şu açıklamayı yapmaktadır; "Halılarda en çok kullanılan malzeme koyun yünüdür. Bir grupta ipek görünümünü veren, parlak, yumuşak keçi tüyünden elde edilmiş yün farkedilmektedir. Diğer bir grupta ise XVII. yy. dan sonra yün, çözgü ve atkı aralarına keten iplik katıldığı görülmektedir. Halıyı muntazam dokumaya elverişli olan keten iplik aynı zamanda dayanıklılık sağlamaktadır" (Barışta 1994:12).
Başka bir yenilik ipek, yün, pamuk ipliğine altın ve gümüş bükümlü metal ipliğin katılmasıdır. XVII. yy.'dan başlayarak izleyebildiğimiz metal iplikte kullanılmış halıların en zengin örnekleri XIX. yy. olarak tarihlenmektedir. Bu halılardan bir grubu ipek iplik keten, elyaf ve metal iplik bileşimleri ile ayırt edilmektedir (Barışta 1979:108-109).
Zengin Anadolu Halı Dokumacılığında pek çok elyafın kullanıldığı ve bu halıların örneklerini günümüze kadar ulaşmış olduğu bilinmektedir.

17 Eylül 2011 Cumartesi

Avadanlıklar


-Kirkit: Halıda atkı (geçki) sıralarının ve ilmelerin sıkıtırılmasmda kullanılan ağaç yada sert demirden yapılmış dişli araçlara kirkit adı verilir (Bkz. Şekil No:6).

Şekil No: 6 Hah Dokumada Kullanılan Çeşitli Kirkitler (Özel 1990:31)


-Makas: Halı yapımında istenilen ilme yüksekliğini sağlamak üzere farklı kalınlıklarda ayarlanabilen ayarlı makaslar kullanılır (Bkz. Şekil No:7)

Şekil No: 7. Hah Dokumada Kullanılan Çeşitli Makaslar (Özel 1990:32)   

 

-Bıçak: İlmenin düğümlenmesinden sonra fazla ipliğin kesilmesini sağlayan alete halı bıçağı yada çakı adı verilir. (Bkz. Şekil No:S)

Şekil No: 8. Bıçak (Özel 1990:32)
-Mekik: İlme sıraları arasında kullanılan ince ve kalın atkıları birbirine dolanmadan geçirmeye yarayan atkı ipliklerinin sarıldığı araçlara denir (Bkz. Şekil No:9).

 . Mekik


15 Eylül 2011 Perşembe

Halı Yapımında Kullanılan Araçlar

Tezgah ve Tezgah Çeşitleri
Üst ve alt merdane, sağ ve sol yan tahtası ve gücü ağacından oluşan, çeşitli boyutlarda olabilen dokuma aracına "dokuma tezgahı " adı verilir (Gülal 1991:21).
Şekil No: 3. Yer Tezgahı (Özel 1990:29)


-Yer Tezgahları: Genellikle göçebeler tarafından kullanılan tezgahlardır. Çoğunlukla yan dayanakları olmayan, bu tezgahlar toprağın oyularak dört kenarına kazık çakılmasiyla elde edilen tezgahlardır (Bkz. Şekil No:3).
-Germe Tezgah (Dikey Tezgah-Isfar): Çözgünün üzerinde çözüldüğü bu nedenle hah hatalarının az olduğu bir tezgah türüdür. Taşınabilir ve kolay kurulabilir özlliğinden dolayı çok yer kaplamazlar. Ahşap ve Metal olarak çeşitleri vardır (Bkz. Şekil No:4).
 
-Sarma Tezgahlar: "Gelişmiş dikey tezgahların halıcılıkta kullanılanına Sarma Tezgah denir. Bu tezgahlarda halı sarılarak dokunduğundan bu adı almıştır " (Aytaç 1982:126) (Bkz. Şekil No:5).




Şekil No:5. Sarma Tezgah (Özel 1990:23)
Sarma Tezgahın Bölümleri;
-Ahşap Aksam:
-Levent: Alt ve üst olarak adlandırılırlar. Yuvarlak olabildiği gibi sekiz köşelide olabilirler. Halıda çözgü ipliklerini tutmaya yarar. Halının dokunan bölümü alt levente sarılır.
-Yan Ağaçlar: Yan tahtası veya yan mesnetlerde denir. Tezgahın ayakta durmasını sağlar ve leventlerin hareketini sağlar. Ayrıca çözgü ipliklerinin gergin durmasıda yan ağaçlar sayesinde olur. Sağ ve sol olmak üzere bir tezgahta iki adet yan ağaç bulunur.
-Gücü Ağacı: Çözgü ipliklerinin çapraz düzenini korur. Halının kalitesine göre çözgülerini eşit aralıklarla dengeler. Çözgü ipliklerini varan gelen vasıtasıyla ayırır.
-Varangelen (Vargel): Aşağı ve yukarı hareket ederek çözgü ipliklerinin her sırada yer değiştirerek açılmasını sağlar.
-Takoz: Leventin dönmesini durdurur ve kol demirine desteklik yapar (Aytaç 1982:127).
-Metal Aksam:
-Gerdirme Makinast: Halının gerdirilmesini sağlar. Bu iş için eğri demir, doğru demir, kol demiri (köstek) birbiri ile bağlantılı olarak çalışırlar.
-Çubuk Demiri: Çözgünûn alt ve üst uçlarına takılır, bunlar vasıtasıyla çözgü iplikleri alt ve üst levente bağlanır. Görevi halının alt ve üst bölümlerini tutmaktır.
-Çengel (Kanca): Gerdirme makinası ile köstek arasında gerekli durumlarda ek olarak görev yapan parçaya bu ad verilir.
Sarma tezgahlarda çözgü tezgah üzerinde gerilmez. Çözgü aleti adı verilen bir başka aparat üzerinde çözgü hazırlanarak tezgaha gerilir.

13 Eylül 2011 Salı

Desenli Olup Olmadıklarına Göre Cami Halıları


-Desensiz Halılar: Geçmişte Anadolu'da sık olarak kullanılmayan bu halılar günümüzde özel sipariş olarak istek ve ihtiyaca göre dokunmaktadırlar. Yüzeylerinde genellikle desen bulunmayıp düz olarak dokundukları gibi bazende bir kaç renk kullanılarak desensiz olarak dokunurlar. Bu halılarda belli bir motif kullanılmayıp çizgili yada geometrik biçimler kullanılır. Desensiz halılar kategorisinde değerlendirilirler.-Desenli Halılar: Yüzeyleri desenli olarak dokunurlar. Buna göre çeşitli şekillerde adlandırılırlar.

-Köşe Göbekli Halılar: (Bkz. Şekil No:l)
Şekil No: 1. Köşe Göbekli Haltların Bölümleri (Aytaç 1982:125)
-Mihraplı (Seccade) Halılar: (Bkz. Şekil No:2)





9 Eylül 2011 Cuma

Kullanıldıkları Yerlere Göre Halılar


Geleneksel Anadolu Kültüründe halı bir evin vazgeçilmez ana eşyalarından biridir. Fonksiyonel olarak bir evin hemen her yerinde kullanılmış ve halen kullanılmaktadır. Değişik kaynaklarda değişik tanımlara rastlanmaktadır (Özbel ^949*7-9, Aytaç 1982:123, Özel 1990:11, Aytaç 1997:1).
-Taban (Yarım Taban-Kelle) Halıları: Büyüklükleri 4m.'den başlayarak 12m.'yi geçebilen temel yer döşemesinde kullanılan dikdörtgen halılardır.
-Sedir Haltları: Dikdörtgen olarak dokunan sedir ve divan üzerinde kullanılan halılardır.
-Yatak Halıları: İki yüzlü olarak yazlık ve kışlık olarak kullanılan bazı yörelerde "döşek" halısıda demlen ve hav yükseklikleri 2.5-5 cm. arasında değişen halılardır.
-Seccade Halıları: Anadolu'da Namazlağ adı verilen bu halılar saf seccade yada tek kişilik mihraplı olarak dokunurlar. Boyutları yörelere göre farklılıklar gösterir. Bazen 4 metre kareden küçük halılarada bu ad verilir.
-Paspas Haltları: Kare şeklindeki sandalye üzeri veya paspas olarak dokunan halılardır. Ara halıları da denir. Eskiden mangal altları ve ocak önlerinde ve evin boş kalan bölümlerim doldurmak için kullanılan halı türüdür.
-Minder Hakları: Bir kişinin oturacağı büyüklükte kare şeklinde dokunan halılardır.
-Duvar Halıları: Süsleme amacıyla duvara asılan halılardır.
-Karyola Haltları: Karyola üzerini örtmek amacıyla kullanılan halılardır.
-Yol Halıları: Yolluk adı da verilen bu halılar ince ve uzun olarak eskiden Sofa-Mabeyn, bugün antre ve koridorlarda kullanılan enleri 50-120 cm. arasında boylan çeşitli uzunluklarda olabilen halılardır.
-Yastık Haltları: Sedir ve divanlarda duvar önüne gelecek şekilde veya doğrudan yerde duvar önlerinde kullanılan ön yüzü halı olarak arka yüzü kilim veya kumaşla kaplanan içleri bitki saplan ile doldurularak kullanılan, ebatlan genellikle 50x100 cm. civarında olan halılardır.
-Heybe Halıları: Ön yürü halı arka yürü kilim olarak dokunan çeşitli ebatlarda ancak küçük yüzeyli ve gözlü olarak dokunan halılar bu şekilde isimlendirilir. Geçmişte hayvan üzerinde eşya taşımak, bugünse çanta işlevli olmak üzere kullanılırlar.

7 Eylül 2011 Çarşamba

Halının Sınıflandırılması


Halıları çeşitli şekillerde sınıflandırmak mümkündür
 Üretim Yöntemlerine Göre Halılar
-El Halıları: Yüzeyi oluşturan ilmelerin herbirinin tek tek insanlar tarafından el ile düğümlenmesi ile oluşan halılardır.
-Makine Halıları: Yüzeyi oluşturan ilmelerin ve dokujoı oluşturan çözgü ve atkı ipliklerinin makinalar tarafından gerilerek dokunduğu halılardır.
  Yapımında Kullanılan Malzemelere Göre Halılar
(Aytaç 19 82: 123)
-Yün Halılar: Halının çözgü, atkı veya ilme ipliklerinin tamamen yün kullanılarak dokunduğu halılar.
-Yün ve pamuk Halılar: Sadece ilmelerinde yün, çözgü ve atkı ipliklerinde pamuk kullanılan halılar.
-İpek Halılar: Çözgü, atkı ve ilme iplikleri ipekten dokunmuş halılar.
-Çeşitli değerli taşlar ve ilmelerinde sim ve sırma kullanılarak dokunmuş halılar: İlmelerin bazıları sim ve sırmadan mamül ve aralarına kıymetli taşlar yerleştirilerek dokunan halılardır (Aytaç 1982:123).
Kalitelerine Göre Haltlar (Özel, 1990:17-19) (ÎGEME
1984:3)
Bir el dokuması halının kalitesini 10 santimetre karelik alanın kapsadığı ilme, çözgü ve sıra sayısı belirler.
-İnce Kaliteli Halılar: Desimetre karede 1600 ilmeden başlayarak 10000'e kadar ilmesi bulunan 10 cm'lik endeki eşli çözgü sayısı 40-100 arasında oları halılar bu grupta yer alır. Türk El halıcılığı içinde bunun en belirgin örnekleri; Hereke yün ve Kayseri ipek halılarıdır.
-Orta Kaliteli Halılar: Desimetre karelerinde 858 ile 1500 ilme bulunan 10 cm'lik boyda 33 ve 50 sıra arasında değişen ve 10 cm'lik ende eşli çözgü sayısı 26 ile 38 arasında Olan halılar bu gruptadır. Örnek olarak Milas ve Bergama halıları verilebilir.
-Kaba Kaliteli Halılar: Desimetre karede 480-616 arası, ilme bulunan 10 cm yükseklikte sıra sayıları 24-28 arasında değişen ve 10 cm'lik endeki çözgü sayıları 18-24 arasında olan halılardır. Türk El Halıları içinde; Demirci ve Uşak kaba halıları örnek verilebilir.

5 Eylül 2011 Pazartesi

Halı Tanımı


Halı konusunda yazılan kaynaklarda pek çok tanım yapılmıştır. Türk dilinde "k" harfinin "hı" ya, "hı" harfininde takım diyalektiklerle "h"ya çevrilmiş olduğu görülmektedir. Bu değişme yüzünden eski kalı kelimesi halı olmuştur. Batı Türkçesiııde birtakım sert sesler yumuşamıştır. Rus lugatçisi meşhur Radloff eserinin ikinci cildinde "kalı" kelimesinin geline verilen mihir-çeyiz anlamına geldiğini açıklamaktadır (Atalay 1945:11).
Bugün halının kalı kelimesinin zaman içinde halıya dönüştüğü pek çok eserde belirtilmektedir. Halı hakkında yapılan tanımlardan bazıları şöyledir;
"Pamuk, kıl ve ipek ipliklerinin halının boyuna yanyana dizilmesinden meydana gelen çözgü iskeletinin her çift teline yün, floş ve ipek ipliğinden ilme bağlanıp üzerine atkı atılıp sıkıştırılarak aynı yükseklikte, yada yer yer farklı yüksekliklerde kabartmalı olarak kesilmiş havlı yüzlü dokumalara halı denir" (Özel 1989:9).
"Çözgü denilen birden fazla katlanmış ve bükülmüş ipliklerin yanyana dizilmesinden oluşan çapraz iskeletin her çift teline yün, ipek ve floş ipliklerden ilme yapılarak sıra oluşturması ve en az bir sıra enine atkı atılıp sıkıştırılarak aynı yükseklikte veya yer yer farklı yükseklikte kabartmalı olarak kesilmiş havlı yüzlü dokumalara halı denir" (Aytaç 1997:1).
"Yere, duvara yada mobilya üzerine yaymak için kullanılan yün veya ipekten yapılmış kısa tüylü örme veya dokuma yaygı "(Özbek 1994:7).
"Çözgü (veya arış) iplikleri üzerine ayrı bir desen ipliği ile değişik şekillerde düğüm atılarak aralarından birkaç sıra atkı (veya argaç) ipliği geçirilip sıkıştırılarak aynı yükseklikte veya yer yer farklı yükseklikte kabartmalı olarak kesilmiş havlı yüzlü dokumalara halı denir "(Aytaç 1982:86).
"Yün, pamuk yada ipekli iplikten çeşitli düğüm teknikleri kullanılarak üretilen yaygı " (Ana Britanicca cilt; 10:295).
Değişik yazarlar tarafından yapılan tanımlardan yola çıkılarak halının şu şekilde tanımı yapılabilir;
Tezgahta çözgü iplikleri arasına atkı ipliklerinin sıkıştırılarak ve alternatif şekillerde düğümlenmesiyle oluşturulan havlı yüzlü dokumalara halı denir.

3 Eylül 2011 Cumartesi

Türk Hali Sanatı


Geleneğe bağlı Türk El Sanatları'nda işleme, örme ve dokuma büyük bir süreklilik ve devamlılık göstermektedir. Bu süreklilik ve devamlılık tarih seyri içinde göçebe ve yerleşik hayatta kendine has bir düzenle oluşarak günümüze kadar gelmiştir (Durul 1987:5).
Bu sanat dalları içinde özel bir yere sahip olan ve Dokumacılık Sanatının bir kolunu oluşturan Türk Halı Sanatı geçmişten günümüze uygulana gelen ve eşsiz ürünler veren bir sanattır.
Günlük yaşantımızda önemli bir yer tutan döşemenin bir unsuru olarak kullanılmasının yanısıra çeşitli şekillerde kullanılan Halı, Anadolu evinin özel eşyalarından biridir.
El emeği oluşu, doğal malzemeden üretilmesi, desen ve renklerinin kendine has özelliği ve dokusundan dolayı bulunduğu yere rahatlık ve konfor sağlar.
Güzel ve kaliteli bir halı adeta bir tablo gibidir. Görünümü ve gösterişi ile göze de hitap eder. Ayrıca kullanıldıkça sıklaşan ve parlaklaşan halılar zamanla maddi olarakda değerlerinden birşey yitirmedikleri gibi değer kazanırlar.
Anadolu'da hemen her yörede halılar yöre halkı tarafından dokunur. Kullanılan araç gereçler ve iplikler de genellikle yöre halkı tarafından üretilir. Bu nedenle herbiri kendi yöresine has özellikler taşır. Türk Halıları ülke içinde olduğu kadar dış pazarlarda da yoğun talebi olan eserlerdir.
Aylarca hatta hayat boyunca süren bir uğraş ile elde edilen halılar, kuşaktan kuşağa saklanır ve değerleri gittikçe artar. Bu halıları ortaya çıkaran, yaratan dokumacılar çoğunlukla anonimdir (Ayyıldız 1985:10).
Halı dokumacılığı yüzlerce yılın gelişmesi ve toplumsal işin sonucu olurken tecrübe ve bilgide ister. Halının karakterini birde yörenin hammaddeleri belirler. Ama bunun önemini asırlarca büyükler tarafından aktarılan tecrübeler ve teknikler sağlar (Ayyıldız 1985:10).
Türk halıları hakkında pek çok eser yazılmıştır. Bu eserlerde ortak konu tartışmasız her halının bir sanat eseri, bir tablo olduğudur. Anadolu insanı duygu ve düşüncelerini, yazamadıklarım, söyleyemediklerini halı üzerine adeta bir mektup, bir resim gibi aktarmıştır (Önder 1973:96).
Türk Halıları genellikle çift düğümlü olarak dokunurlar. Desenleri gelenekseldir ve kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Her motif kendine özgü anlamlar yüklüdür.Her halı adeta bir kitap, bir şiir gibi okunabilirde. Dünyanın hiç bir ülkesinde halı bu denli çeşitlilik arzetmez. Zira büyük bir çoğunluğu Anadolu kadım tarafından üretilen halı için desen çizimi yapılmaz. Dokuyucu bunun için birikimini ve yaratıcılığını kullanır.
Halının genellikle Türklerin yaşadığı bölgelerde başlamış ve daha soma yayılarak gelişmiş olduğu bilinmektedir. Bugün dünyanın pek çok yerinde halı yapılıyorsa da zerafet, incelik ve nitelik yönünden Türk halıları doğu ve batı halılarından ayrılır. Köklü bir geçmişe sahip olan doğal boyaların kullanılması, renginin atmaması ve renklerin uzun yıllar sonra bile parlaklığını koruması Türk halılarını diğer halılardan hep üstün kılmıştır. Türk kültürü içinde oluşan motifler daima özgünlüğünü korur. Türk insanının duygu, düşünce sevinç ve kederlerini kendi yaşam biçimleri ile içiçe geçmiş yüzlerce yıllık geçmişlerini bu motiflerde halılarda görmek mümkündür. Köy ve kasabalarımızda yapılan halılar iyi bir boş zaman uğraşısı olmasının yanısıra hem aile hemde ülke ekonomisine gelir sağlamaktadır. Dün olduğu gibi bugünde ülkemizde m ödemle ş erek halı sektörü canlılığını korumaktadır. Türk halıları Dünya halıları arasında her zaman özel bir yere sahip olmuştur (Ayyıldız 1985:11-13).
Halı diğer döşemelerle kıyaslandığında ekonomik oluşu, sert döşemelere göre güvenlikli oluşu, gürültünün yayılmasını önlemesi, çevresel konforu sağlaması nedeni ile her zaman tercih sebebidir (Özbek 1994:9).
Yüzlerce yıllık geçmişi olan Türk halı sanatı bugünde önemini korumakla beraber 19. yy. soııra halıcılıkta çeşitli sebeplerle gerilemeler görülmüştür. Buna dış piyasanın isteğine göre halı dokunması, zaman zaman artan ekonomik sıkıntılar nedeniyle maliyetin artması, sipariş halı yaptırıldığı için dokuyucuların ticari kazanca yönelerek çalışması ve kontrolsüzlük nedeni ile kalitenin düşmesi, gibi nedenler örnek gösterilebilir.
Daha öncede söz edildiği gibi tüm dünyaca bilinen Türk halıları arasında Milas, Hereke, Bünyan, Ladik, Uşak, Konya, Yağcıbedir, Kula, Bergama, Kars, Sivas, Taşpıııar, Kayseri, Yahyalı, Demirci, Gördes halıları Türk halı sanatının eşsiz örneklerini veren yörelerden sadece birkaçıdır (Işıksaçan 1964:8).